La Via Campesina: Şirketlerin Gücü Demokrasiyi Öldürüyor

brazil-viacampesina_crop1436643618911.jpg_1718483346

Uluslararası bir köylü hareketi olan La Via Campesina, statükonun idame ettirilmesine yönelik baskılardan ötürü dünyanın olası yapısal ve sürdürülebilir çözümlerin kronik yokluğunu çektiğini ifade ediyor.

Dünyanın bu en büyük toplumsal hareketi, ulusötesi şirketlere demokrasinin altını oymaları ve küresel bir ölçekte halkların sesini bastırmalarından ötürü ağır eleştirilerde bulunuyor, büyük şirketlerin çıkarlarının uluslararası karar alma süreçlerine ve politikalarına giderek daha büyük ölçekte egemen olduğunu kaydediyor. “Bizler, insan hakları ya da doğa hakları mücadelesi veren sendikacıların, çevrecilerin ve köylülerin mücrimleştirilmesinde ciddi bir artış tespit ediyoruz.”

Dünya çapında 200 milyonun üzerinde çiftçi ile köylüyü temsil eden bir örgüt olan La Via Campesina, uluslararası politika geliştirme alanlarının, 10 Temmuz’da alınan kararlardan etkilenenlerin, tabandan katılımına açılmasını talep ediyor.

Grup, ayrıca toplumsal hareketlere de uygun danışma mekanizmalarının geliştirilmesinde ve yerel toplulukların haklarının tanınmasının sağlanması için gerçekleşecek süreçlerde pay sahibi olmaları çağrısında da bulundu.

“Bizler herkes için ve herkese açık yeni, şeffaf, katılımcı demokratikleşme süreçlerine ve süregelen zulmün yerine bugün, dünyada halkların egemenliğinin ifade edilmesine izin verilmesine ihtiyaç duyuyoruz.”

La Via Campesina’ya göre, şirketlerin keyfini sürdüğü dokunulmazlık ulusötesi şirketlerin işledikleri çevresel zararlar ile insan hakları ihlallerinin cezasız kalmasına yol açmakla birlikte yaşama ve geçinmelerine yönelik haklarını savunmak adına savaşan toplumsal hareketler ile yerel toplulukların giderek kriminalize olmasına sebep oluyor.

İnsan hakları ya da doğa hakları mücadelesi veren sendikacıların, çevreciler ile köylülerin kriminalizasyonundaki bir artışla karşı karşıya olduklarını ifade eden La Via Campesina şöyle ekliyor: “Yalnızca Honduras’ta bile, yüzlerce kadın ve erkek köylü kendi haklarını savunmalarından ötürü mahkemeye çıkartıldı.”

Eylemciler, Trans-Pasifik Ortaklığı(TTP) ile Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) gibi ulusötesi ticaret anlaşmalarını büyük şirketlerin gücünün kontrolden çıktığına dair birer örnek olarak işaret ediyorlar. Muhalifler bu ticaret anlaşmalarının yabancı yatırımcılara sağladıkları genişletilmiş korumalardan ve toplumsal sağlığı, iklim değişikliğine karşı mücadele çabaları ile kurumsal kârların korunması lehine güvenlik standartlarını zayıflatmasından ötürü ağır bir biçimde eleştiriyorlar.

La Via Campesina’ya göre bu anlaşmalar toplumsal ve özel çıkarlar arasında bir “kalıcı karmaşa” yaratmanın önünü açıyor. Campesina açısından bu kurumsal güçle yalnızca uluslarası bir bağlamda değil, her düzeyde karşı karşıya gelinmesi gerekmektedir.

“Bizler ulusötesi şirketlerce insanlığa karşı işlenen suçlara bir son vermek için yasal açıdan bağlayıcı ulusal, bölgesel ve uluslararası mekanizmalara gereksinim duyuyoruz,” diye belirten örgüt ayrıca BM’nin büyük şirketlere ve insan haklarına ilişkin bağlayıcı bir anlaşmayı benimsemeye yönelik adımını da hoş karşıladığını ekliyor.

La Via Campesina için tekil hükümetlerin de oynaması gereken bir rol var ve ülkeler ile halkların egemenlikleri ile özerkliklerini kullanma haklarının uluslararası bir biçimde tanınması gerekiyor.

Ancak her ne kadar La Via Campesina gıda bağımsızlığını dayanışma ile yerel topluluk inisiyatifleri temelli bir alternatif model olarak önermişse de, bir sömürücü sistemde geniş kapsamlı değişim sağlamak için verilen mücadele oldukça çetin bir mücadeledir.

“Statükonun sürdürülmesine yönelik ya da bir azınlığın kârlarının sınırlandırılması korkusundan kaynaklanan baskılardan ötürü,” diye yazıyor La Via Campesina, “ortada yapısal ve sürdürülebilir çözümlerin süregelen bir yokluğu söz konusudur.”

Kaynak: http://www.telesurtv.net/english/news/Intl-Social-Movement-Says-Corporate-Power-Killing-Democracy-20150711-0016.html.

 

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.