Etiyopya: Oromo Ve Amhara Halkları Devlet Şiddetine Karşı Birleşik Mücadele Veriyor

6 Ağustos tarihli gösterilerden bir kare | Foto: Reuters/Tiksa Negeri

Etiyopya son 25 sene içerisinde kaydettiği ekonomik büyüme pahasına otoriter ve baskıcı bir modeli sahiplendi. Geçtiğimiz aylarda bu sözüm ona hızlı büyümenin dayattığı baskıcı uygulamalar ülkenin iki büyük etnik grubu tarafından toprak reformunun ve daha fazla politik özgürlüğün, özerkliğin talep edildiği kitlesel protestolarla karşılandı.

Gösteriler hükümetin ‘Addis Ababa Master Planını’ devreye sokmasıyla geçtiğimiz senenin Kasım ayında hız kazanmıştı. Bu plan başkentin, ülkenin en büyük etnik topluluğu olan 4.6 milyonluk Oromo halkının yaşadığı bölgeye doğru genişlemesini kapsıyordu. Oromo halkı bu plana yerel halkın topraklarından edileceği gerekçesi ile karşı çıkmıştı.

Etiyopya hükümeti gösterilere şiddetle cevap verdi. İnsan hakları İzleme Örgütü (HRW) çoğu 18 yaşının altındaki öğrencilerden oluşan 400 göstericinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Binlerce Oromo direnişçisi tutuklandı. Tutsakların büyük bir kısmı kötü hapishane koşullarını protesto etmek için açlık grevine girdi. Hükümet ise halk direnişi karşısında geri adım atarak Ocak ayında planı iptal etmek zorunda kaldı.

Oromo halkının direnişinden ilham alan Amhara halkı da yaşam alanlarına yönelik saldırılara karşı Temmuz ayında protestolar düzenlemeye başladı. Ülke nüfusunun %61’ini oluşturmalarına rağmen ötelenmiş olan mücadeleci Oromo ve Amhara halkları devlet şiddetine ve sömürüsüne karşı yükselttikleri direnişlerinde dayanışmayı yoğunlaştırdılar.

5 Ağustos Cuma günü ateşlenen protestoları engellemek için hükümet bütün gösterileri ve sosyal medyayı yasakladı. Ancak bu yasaklar Oromo ve Amhara halklarını durduramadı ve eylemciler üç gün peş peşe sokaklara çıktılar. Uluslararası Af Örgütü’nün raporuna göre haftasonu gerçekleşen gösterilerde en az 97 kişi güvenlik güçleri tarafından katledildi.

Washington menşeili gazeteci ve Etiyopya gözlemcisi Mohammed Ademo haftasonu gerçekleşen gösterilerin ülke tarihindeki tek bir gün içinde gerçekleşen en büyük kitlesel gösteri olduğunun altını çiziyor.

Etiyopya hükümeti etnik Tigray grubu tarafından domine edilmiş durumda. Son 25 yıldır iktidarda olan Etiyopya Halkın Devrimci Demokratik Cephesi (EPRDF) partisinin hakim olduğu parlamentoda tek bir muhalif vekil dahi bulunmuyor.

Etiyopya %8.7’lik GSYH artışı ile 2015 yılında dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi konumundaydı. Ancak bu hızlı büyümeyi besleyebilmek için devlet bütün demokratik mekanizmaları askıya aldı.

Şu anki başbakan Haile Mariam Dessalegn 5 Ağustos Cuma günü düzenlenen protestoları ulusal güvenliğe karşı tehdit olarak nitelendirdi. Tüm engellemelere rağmen gösterilerin sosyal medyada paylaşılması üzerine hükümet interneti tümüyle kesti.

Hükümetin yasaklarına karşın 6 Ağustos’ta gösteriler 200 kente yayıldı. Oromo ve Amhara halkları eş zamanlı olarak sokaklara çıktı, 1991’den beri iktidarda olan EPRDF döneminde bu çapta bir dayanışma ve birleşik eylem gücü ilk defa görülüyor.

Etiyopya ABD’nin bölgedeki kilit ortaklarından biri ve her sene milyonlarca dolarlık ‘yardım’ (vurgu çevirmene ait) alıyor. Geçen seneki ziyareti sırasında Obama ‘demokratik seçimlerle başa gelmiş’ hükümeti övmüştü.

Hükümetin yaptığı katliamlara, sömürüye ve hak ihlallerine rağmen ana akım medyanın ‘Etiyopya gelişiyor’ şiarına karşı muhalefet grupları uzun süredir itirazlarını yükseltiyorlardı. Yaşanan son protestoların çapı ve hükümetin su yüzüne çıkan inkar edilemez katliamları nedeniyle uluslararası kamuoyunun artık muhalefetin eleştirilerini görmezden gelmesi imkansız görünüyor.

Kaynak: Bu yazı http://qz.com/753252/ethiopias-previously-divided-ethnic-groups-are-unifying-to-protest-against-the-government/ sitesinden derlenmiştir.

Bir Yorum

  1. Pingback: Oromolu Koşucu Yoksulların Bulunmadığı Olimpiyatlardan Halkına Selam Gönderdi

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.